Baba beni okula gönder

Il y a ces jours si une campagne destinée à récolter des fonds pour permettre à des enfants turcs qui n'en n'ont pas les moyens d'aller à l'école et de suivre des cours. L'avenir d'un pays passe aussi par l'éducation donc n'hésitez pas à y participer :

http://www.bababeniokulagonder.org/index2.html

OK, c'est bien mais que fait l'Etat dans son rôle social?

Très belle action.

Si je ne me trompes pas, cette campagne vise à scolariser les petites filles, plus touchées par l'absence de scolarité que les garçons.

Onlar okursa işler kalır

Zübeyde ile Müzeyyen, ev işlerine yardım etmek zorunda oldukları için köye hapsolmuş. Türkçe bilmiyorlar, ama bu onların okumak istediğini söylemelerine engel değil

PINAR AKTAŞ Siirt

Siirt Baykan Yatılı İlköğretim Bölge Okulu'na (YİBO) ziyarete giderken rastladık 7 yaşındaki Zübeyde ile 8 yaşındaki Müzeyyen'e... Eşeklerini almış yol kenarında otobüs bekliyorlardı. Ailelerinin yaptığı peyniri satılması için İstanbul'a göndereceklerdi. "Nereye gidiyorsunuz?" diye sorduğumda hiç cevap gelmedi.
Siirt Milli Eğitim Halk Eğitimden Sorumlu Şube Müdürü Enis Önen, Kürtçe "Adınız ne?" diye sordu. Çocuklar önce adlarını söyledi, sonra da arkalarındaki tepeyi göstererek, köylerinin yerini işaret etti. Tam o sırada tepede iki adam belirdi. "Ne oldu?" diye seslendiler. İki adama el ettik, yanımıza geldiler. Biri, çocukların amcası Selim Göçer, diğeri köyün imamı Mehmet Emin Göçer'di.

Köye okul istiyoruz
Milli Eğitim yetkilileri, kızların yaşadığı Kurtalan ilçesi Tosunbağı Doğanlı mezrasında okul olmadığını, çocukların okula gitmediğini duyunca köylülerle konuşmak için girişimde bulundular. Ancak söz sabihi olduğu anlaşılan imam, "Konuşmaya gerek yok. YİBO'ya 10 erkek çocuğumuzu gönderiyoruz. Ama köyde okul olmazsa kızlarımızı gönderemeyiz" diyordu.
İmamı ikna edip köylülerin yanına gittik. "Okul istiyoruz" dediler, başka bir şey demediler. O sırada keçilerin arasında ürkek gözlerle bakan o kızı gördüm. Enis Bey'in yardımıyla hiç Türkçe konuşamayan kıza adını sordum. Gülsün'müş. Söyleyebildiği sadece 'Okula gitmek istiyorum' oldu.
Mehmet Emin Göçer , son söz şunu söyledi:"Biz bu çocukları işlerde kullanıyoruz. Mesela bu kız (Gülsün'ü işaret ederek) günde 10 kez çeşmeye gider, keçileri otlatır. Yatılı gönderirsek bizim işlerimiz aksar."
Milli Eğitim Şube Müdürü Engin Önel ise, aslında işlerinin ne kadar zor olduğunu şu sözlerle anlattı:
"Bunlar 10 gün sonra yaylaya göçecekler. Aralık ayına kadar gelmezler. Bu kızları bir daha bulmamız zor."

ici

Evidemment, c'est Güney Dogu la première région concernée et en dehors du "vous avez vu, ils savent même pas parler le turc" il faut savoir qu'ils n'écrivent même pas leur propre langue maternelle, donc, voilà.

Exact Saliha la campagne est destinée à la scolarisation des petites filles, malheureusement en moyenne plus déscolarisées que les garçons.

Jacky cette campagne a été lancée car il y avait des insuffisances à ce niveau, tu ne découvres pas la lune yani, mais je le répète c'est hors propos -comme si on critiquait l'Etat dans le téléthon.

Ce genre de critiques avaient également vu le jour quand on était passé à la scolarité obligatoire de 8ans, les artisans disaient qu'ils ne parvenaient plus à trouver d'apprentis "maléables", puisqu'il est plus facile de faire faire tout ce qu'on veut à un enfant de 12 ans plutôt qu'a un ado de 15...

Avec le temps, les gens ont bien du s'y habituer, puisque ce qui est juste est l'éducation... il y aura tjs qq personnes pour rouspéter quand on ne les laisse plus exploiter les gamins... mais ils se calmeront avec le temps.

En attendant, on peut tenter d'aider à améliorer la situation...
Je ne savais pas qu'on pouvait faire qqc d'ici Ilker abi, merci.

On peut faire beaucoup ma çökçök, même d'ici.
Il n'est pas obligatoirement necessaire d'envoyer de l'argent, tu peux eglement faire des colis de materiel scolaire que tu n'utilise pas et hop envoyer tout ça, même si les enfants sont scolarisés, le manque de moyens est flagrants !
Tiens une association qui propose ce genre d'aide (tu dois connaitre çökçök ) :
Karde$ini seç = http://www.kardesinisec.com/

Citation :

Jacky cette campagne a été lancée car il y avait des insuffisances à ce niveau, tu ne découvres pas la lune yani, mais je le répète c'est hors propos -comme si on critiquait l'Etat dans le téléthon.

Peuh peuh peuh, un point correct : je ne découvre pas la lune.

Bon, apparemment, c'est une campagne lancée avec le soutien de l'UNICEF. C'est très très bien.

Une différence quand même avec le Téléthon et ceci (énormissime). Le téléthon soutient la recherche, or il y a déjà une recherche nationale mais il semble naturelle que la recherche prend énormément de moyens et que le téléthon est une excellente opportunité pour donner un coup d'accélérateur à cette recherche.
Ici, on parle de suppléer ce que l'Etat devrait lui-même faire en totalité : assurer la scolarisation de l'ensemble de sa population (c'est un des deux piliers sociaux essentiels).
Si vous lisez l'Anayasa turque de 1982, partant d'un principe d'Atatürk, la scolarisation est obligatoire pour tous les citoyens turcs (c'est exactement pareil qu'en France).
La Turquie n'est pas la France mais la Turquie n'est pas le Bangladesh non plus.
Il faudrait comparer les sommes astronomiques mises dans l'armée et les mêmes sommes octroyées dans l'éducation annuellement.
Donc, à mes yeux, cette action est utile (je n'irai pas la polluer) mais choquante pour ce qu'elle signifie.

Rien à voir ici, mais il existe des tas d'actions pour le commerce équitable pour lesquelles j'ai été plus ou moins attentif. On peut acheter de tels produits et penser que l'on fait une bonne action mais pour être cohérent dans cette attitude, le minimum est quand même de se demander pourquoi politiquement on en est là.
Neyse, on n'agit pas qu'en donnant son fric, voilà quoi.

Citation :

II. Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi

MADDE 42.– Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.

Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir.

Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.

Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.

İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.

Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir.

Devlet, maddî imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır.

Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez.

Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tâbi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır.

"On peut" en effet mais l'important est l'action donc de "faire" d'agir quoi, et de faire en sorte que les inégalités s'estompent un peu... à ce titre l'éducation est importante.

On ne peut agir sans réfléchir...

Je connaissais ce site ma Bulgur, j'ai repoussé à demain ce que j'aurais pu faire auj... puis ai perdu le lien

Merci Bulgur , cette fois je ne vais pas tarder.

Je viens d'apprendre que Haluk Levent reversait la totalité des recettes de son nouvel album au profit de cette assoc.

Nouvel album fort interessant : uniquement des türkü, dont deux interpretées en duo avec sa maman.